Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi, Psikolog, TerapistPsikolojik DanışmanÇift Terapisti, Psikolog Kadıköy, en iyi Psikolog, Psikolog Taksim,Psikolog Moda, Bağlanma, Psikolog Beyoğlu, Bağlanma Sorunları
Çift ve aile terapistleri, danışmanlığa veya terapiye başvuran bireylerin ana bağlanma stillerini değiştirmeye yardım ederler. Danışanlar genellikle, çift ve aile terapisine; zorlayıcı sürekli devam eden çatışmaları sonlandırmak, partnerlerinin ya da çocuklarının kendileriyle işbirliği yapmasına ikna etmek, belirsiz, acı veren ya da daha kötü durumdaki parçalanmak üzere olan ilişkilerinin neden olduğu anksiyete ve depresyonla baş etmek için başvururlar. Bu, zor bir uğraştır. Bu ilişkilerin birçok farklı yönü ve bunları ele almak için birçok farklı bakış açısı vardır. Hangi amaçlar sürdürmeye değerdir? Terapide ne hedeflenmelidir? Seanslarda ilişkiyi ne yeniden tanımlayabilir? Yakın bir ilişkiyi oluşturan karmaşık örüntüler nasıl anlamlandırılır? Partnerlerin ve ailelerin birbirlerine verdiği abartılı tepkiler nasıl anlamlandırılır? Çift ve aile terapistleri, neyin gerçekten önemli ve anlamlı olduğunu bilerek danışanların daha net amaçlar geliştirmesine yardımcı olurlar, neye odaklanmaları gerektiğini bilerek yakın ilişkinin tabiatını değiştirirler. Sadece ilişkinin atmosferini iyileştirmek ya da ana durumun çevresindeki sorunları düzeltmek için değil temel bir değişim için yardımcı olurlar.

İnsanın en temel ihtiyacı yakınlarıyla güvenli bir bağlanma kurmasıdır: Ebeveynleriyle, çocuklarıyla, sevgilileriyle ve eşleriyle. Güvenli bağlanma ihtiyacı ve bu ihtiyaca eşlik eden kaybetme ve yalnızlık korkusu çift ve aile terapisine taşınmaktadır. Bağlanma ihtiyacını anlamak için, bağlanma teorisinin sunduğu özelliklere bakmalıyız:

Bağlanma, motive eden içsel bir güçtür:

“Önemli diğerleri” (ebeveyn, çocuklar, sevgili, eş, arkadaş vb.) ile temas arayışı ve teması sürdürme ihtiyacı insanlar için en temel ve iç dünyadan gelen bir motivasyon kaynağı olmuştur.

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi--
Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi–

Güvenli bağlanma otonomiyi sağlar:

Bağlanma teorisine göre, diğerlerinden tamamen kopmak ya da aşırı bağımlılık diye bir şey yoktur. Etkili ya da etkili olmayan bağlanma vardır. Güvenli bağlanma otonominin ve özgüvenin gelişmesini güçlendirir. Güvenli bağlanma ve otonomi iki farklı olgu olmaktan ziyade bir paranın iki yüzü gibidir. Araştırmalar güvenli bağlanmanın tutarlı, uyumlu ve olumlu kendilik algısıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Ne kadar güvenli olarak bağlanabilirsek o kadar farklı ve ayrışmış olabiliriz. Sağlıklı olan; kendine tamamıyla yeten ve diğer kişilerden ayrı olmaktan ziyade, karşılıklı dayanışma ve bağlılık içinde olabilmektir.

Bağlılık, güvenli bir sığınak gibidir:

Bağlı olduğumuz kişiler bize rahatlık ve güvenlik sağlarlar, onlara ulaşamayacağımızı hissetmek ise içsel strese neden olur. Sevilen birine fiziksel olarak yakın olmak sinir sistemini düzenler. Bu durum, anksiyete ve zayıflık hislerinin doğal ilacıdır. Olumlu bağlanmalar, anksiyete ve belirsizliğin etkilerine karşı tampon oluşturan güvenli bir sığınak yaratırlar. Aynı zamanda, kişiliğin gelişiminin optimal düzeyde olmasını sağlarlar.

Bağlılık, sağlam bir temel sunar:

Bu sağlam temele dayaranarak kişi dünyasını keşfetmeye çıkabilir ve çevresine en adaptif şekilde karşılık verebilir. Bu şekilde sağlam bir temel, araştırmayı destekler ve yeni bilgilere karşı açık olmayı sağlar. Risk almak, öğrenmek, kendiliği, diğerlerini ve çevreyi sürekli olarak geliştirmek, adaptasyonu sağlamak için gerekli olan güveni sağlar. Güvenli bağlanma; kişinin geri çekilmesini ve kendi üzerine, davranışları üzerine ve zihinsel durumu üzerine derinlemesine düşünmesini güçlendirir. Bir ilişki güvenlik hissi sağladığında, kişinin diğerleriyle bağlantı kurması, onlara destek olması, çatışma ve stresle daha başarılı bir şekilde baş etmesi mümkün hale gelir. Bu tarz ilişkiler mutluluğu, tatmini ve dengeliliği artırır.

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi----
Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi—-

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi, En iyi Psikolog, TerapistPsikolojik Danışmanlık Merkeziİlişki Terapisti, Psikolog Kadıköy, en iyi Psikolog, tavsiye Psikolog Taksim,Psikolog Moda, Bağlanma Stilleri, Bağlanma Problemi , Bağlanma Sorunları
‘Ulaşılabilirlik’ ve ‘cevap verebilirlik’ bağları kurar ve güçlendirir:

Güvenli bağları inşa eden duygusal ulaşılabilirlik ve cevap vermedir. Bir bağlılık figürü fiziksel olarak bulunabilir; ancak duygusal olarak orada olmayabilir. Ayrılık kaygısı, bağlılık figürünün ulaşılabilir olarak algılanmamasından doğar. Duygusal bağlılık ve ihtiyaç olunduğunda bu duygusal bağı bulmaya dair güven önemlidir. Bağlanma üzerinden düşünecek olursak; herhangi bir cevap vermek (kızgınlık dahi olsa bu cevap), hiç cevap vermemekten daha iyidir. Eğer bağlılık figüründen bir cevap ya da duygusal bağlılık işareti alınamazsa, algılanan mesaj “Senin sinyallerin beni ilgilendirmiyor, aramızda bir bağlantı yok.” şeklinde olacaktır. Duygu, bağlanmanın merkezindedir. Bağlanma teorisi, stres içindeki birçok ilişkide oluşan aşırı duygulara da bir açıklık getirir. Bağlılık ilişkileri, en yüksek duygularımızın yükseldiği ve bu duyguların en çok etkiye sahip olduğu ilişkilerdir. Duygular, bize ve diğerlerine, motivasyonlarımızı ve ihtiyaçlarımızı ifade eder.

Korku ve belirsizlik bağlanma ihtiyacımızı tetikler:

Birey kendini tehdit altında hissettiğinde, travmatik bir deneyimden dolayı ya da günlük hayatı etkileyen hastalık gibi bir durumdan ötürü, hatta bağlılığın güvenliğe dair direk bir tehdit olduğunda; çok güçlü bir duygu uyanır ve rahatlık ve temas ihtiyacı belirgin hale gelir. Yakınlık arama gibi bağlanma davranışları aktive olur. Sevilen biriyle temas hissi, temel duygu düzenleyicilerinden biridir. Önemli kişilere bağlanma; çaresizlik ve anlamsızlık duygusuna karşı temel korumamızdır.

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi---
Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi—

Ayrılık sürecindeki içsel stres tahmin edilebilirdir:

Eğer bağlanma davranışları güvenli bir cevap almayı ya da bağlılık figürleriyle teması sağlayamazsa; tipik bir süreç başlar: Kızgınlıkla karşı koyma, yapışmaya çalışma, depresyon, umutsuzluk ve en sonunda kopma. Depresyon, temasın kaybına verilen doğal bir tepkidir. İlişkilerdeki öfke, bazen, ulaşılamaz durumdaki bağlılık figürüyle temas kurmaya yönelik bir girişim olarak yorumlanabilir. İlişki içindeki umudun öfkesiyle, ilişkisizlikteki umutsuzluğun öfkesi birbirinden ayrıdır. Güvenli ilişkilerde, ulaşamamaya dair protesto öteki tarafından fark edilir, kabul edilir ve yanıtlanır.

Güvensiz bağlanmanın çeşitli formları vardır:

Bağlılık figürünün hiç cevap vermeyişi ile nasıl baş edilebileceği sınırlıdır; ancak “Sana ihtiyacım olduğunda sana güvenebilir miyim?” sorusuna verilen olumsuz yanıtlar karşısında birçok baş etme mekanizması gelişebilir. Böyle bir durumda, bağlanma yanıtları anksiyete ve kaçınma arasındadır. Yeri değiştirilemez biriyle ilişki tehdit altına girdiğinde, ancak henüz tamamen kopmadığında, bağlanma sistemi aşırı uyarılır ve hızlanır. Bağlanma davranışları artar ve yoğunlaşır: Kaygılı yapışma hali, izleme durumu, hatta sevilen kişiden yanıt almaya yönelik agresif ataklar olabilir. Güvenli duygusal bir bağlılık olmadığında bu durumla baş etmek için ortaya çıkabilecek bir başka strateji ise, özellikle cevap almaya dair umutlar sona erdiğinde; bağlanma sistemini durdurmak, bağlanma ihtiyaçlarını baskılamak, görevlere ve sorumluluklara odaklanmak, bağlılık figürüyle duygusal bağ kurma girişimlerini sınırlandırmak ya da bu girişimlerden tamamıyla kaçınmaktır. Güvensiz başka bir strateji ise; hem yakınlık aramak hem de yakınlık teklif edildiğinde korkulu kaçınmayla karşılık vermektir. Bu strateji, genellikle, diğerlerinin korkunun hem çözümü hem de kaynağı olarak algılandıkları kaotik ve travmatik bağlanmalarda olur.Bağlanma davranışları; kişinin duygularını düzenlemeye, reddedilme ve yalnız bırakılmaya karşı kendisini korumaya yönelik yanıtlarını içerir. Bağlanmaya yönelik alışkanlıklar yeni ilişkilerle değişebileceği gibi, var olan ilişkiye şekil verebilir ve bu şekilde sürdürülebilir. Bağlanma stratejileri, partnerin bağlanma karakteristiğine göre farklılaşabilir. Bağlanma stili ilişki doyumunu etkiler. Güvensiz bağlanan çiftler, güvenli bağlanan çiftlere göre ilişkiyle ilgili daha az tatminkandır. Güvenli bağlanan çiftlerin adaptasyonu daha yüksektir.

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi
Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi

Bağlanma, kişinin kendisiyle ve ötekiyle ilgili zihinsel temsiliyetlerini içerir:

Bağlanma stratejileri, duygularla baş etme yollarını düzenler. Bazı partnerler reddedilmiş hissettiklerinde şikayet eder ve bir felaket olmuşçasına tepkilenirler, bazı partnerler ise birkaç gün sessizleşirler. Bu davranışlarda, kişinin kendini ve ötekini zihninde nasıl temsil ettiği belirleyicidir. Güvenli bağlanan kişide; kişi kendini sevilmeye ve değer verilmeye layık görür, özgüvenli ve yeterlidir. Araştırmaların gösterdiğine göre, güvenli bağlanma kendine yeterlilik ve kendi kendine yapabilirlikle bağlantılıdır. Güvenli bir şekilde bağlanan kişilerin ötekilere dair zihinsel imgesi; ihtiyaç halinde cevap verebilecek, güvenilebilir ve inanmaya değer olduklarıdır. Kişinin kendisine ve ötekine dair zihinsel temsiliyetleri, ilişkiye taşınarak etkileşim biçimlerini şekillendirir. Bir kişinin birden fazla temsiliyeti olabilir ve duruma göre bazıları daha aktif olabilir. Amaçlar, inanışlar, stratejiler ve duygular bu temsiliyetlere göre belirlenir; ancak terapideki duygusal iletişim ile olumlu yönde değişmeleri mümkündür.

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi-
Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi-

İzolasyon ve kayıp kaçınılmaz olarak travmatize edicidir:

Yoksunluk, kayıp, reddedilme, en çok ihtiyaç duydukları tarafından terk edilme; kişi üzerinde oldukça büyük etkilere sahiptir. Bu travmatik durumlar ardından izolasyonu getirdiğinde, kişilik gelişiminde ve hayattaki diğer zorluklarla başa çıkmada oldukça büyük etkilere sahiptir. Bir kişi, ihtiyaç duyduğunda bir ötekine ulaşabileceğine dair güvene sahip olduğunda, bu güvene sahip olmayan kişi kadar kronik ve yoğun bir içsel korku duygusuna sahip olmaz.

Yoksunluk ve ayrılık stresi, çift ve aile terapisindeki konulardan biridir. Bu gerilimler, ilişkinin bir parçasıdır ve danışanlar bu durumlardan genellikle ‘travmatik’ olarak bahsederler. Ayrıca bu durumlar; depresyon, anskiyete ve aşırı tetikte olma halleri ile bağlantılıdır.

Bağlanma stilinin, bağlanma davranışlarının ve bağlanma stratejilerinin terapi ile olumlu yönde değişmesi mümkündür. Terapideki düzeltici ilişki deneyimi sayesinde kişi güvenli bağlılık kurabilir hale gelebilir. Güvenli bağlanmanın kurulması sayesinde içsel stres, korku, panik ve kaygı duyguları yatışabilir; duyguları düzenlemek ve sakinleşmek kolaylaşır.

İlgili Diğer Yazılar

Ailede Travmayla Başa Çıkma

İlişki Sorunları ve İlişki Sorunlarıyla Başa Çıkma Yolları

Boşanma ve Ayrılık ve Psikolojik Etkileri

Çiftlerin Kavga Etme Nedenleri

Evlilik Terapisi

Evlilik Terapisi Yöntemleri ve İlişki Sorunları

Çift Terapisi ve Çift ilişkisine Faydaları

Aile & Çift ve Evlilik Terapisi Yöntemleri

Evlilik Öncesi Danışmanlık

Kısırlık ve Psikolojik Faktörler

Aile Terapisi ve Çift / Evlilik Danışmanlığı

Psikolog Bağlanma Stilleri ve Çift ilişkisi, Terapi, TerapistPsikolojik Destek MerkeziEvlilik Terapisti, Psikolog Kadıköy, en iyi Psikolog, Psikolog Taksim,Psikolog Moda, Bağlanma, Psikolog Beyoğlu, Bağlanma Sorunları

8 YORUMLAR

  1. Evliliğimiz sürdürmekte zorlanıyoruz bu konuda nasıl yardım edebilirsiniz?

    • Psikoterapi Merkezimize telefon açarak Moda / Kadıköy de veya Taksim deki Şubelerimizden Evlilik terapisi veya Bireysel Terapi hizmeti alabilirsiniz.

    • Bize telefonla arayarak psikolojik destek hizmetlerimizle ilgili daha fazla bilgi alabilirsiniz.

  2. Evliliğimiz sürdürmekte zorlanıyoruz bu konuda nasıl yardım edebilirsiniz?

Comments are closed.